Efren, Kolombiya'nın başkenti Bogota'ya yerleştikten hemen sonra 2003'te yayınlanmamış fotoğraflarıyla deneyler yaparak dijital dünyaya adım attı ve onları küçük yaşlardan itibaren sevdiği ve uyguladığı tüm disiplinlerle (birini diğerinden ayırmamak için) karıştırmaya karar verdi.

Sonuç olarak elle çizilmiş darbeler, okunaksız elle yazılmış metinler, fotoğraflar üzerinde kazınmış çizimler, fırça darbeleri ve parmak izleri olan çok sayıda katman kümesi - klostrofobik bir ayrıntı ve biçim fazlalığı ve gerçeküstü bir semboller kümesi - 2007 yılına kadar tüm bu deneylerin sonuçlarını halka göstermeye başladı.

Bir sanatçı olarak Efren, fotoğraf, resim, çizim ve kolaj arasında çalışarak aralarındaki sınırları bulanıklaştırıyor; analog ve dijitalin sürekli bir gerilim içinde bir arada var olduğu bir dünya yaratıyor.

Yapıtlarında her zaman var olan insan bedeni, insanın kendi bedeniyle çatışması sonucunda dönüşerek ve inşa edilerek, doğal bedenin üstünlüğünü inşa edilmiş ve manipüle edilmiş bir güzellik kavramı lehine sunar. Bazen bu bedenler, açık ve kaba bir şekilde ya da mükemmel ya da aşırı güzellik yanılsaması olarak ihlal edilmiş görünürler; bazen kendi veya kolektif hayali güzelliğine hiciv olarak, bazen de zaten üretilmiş olan görüntülerin üretimini tüketme girişimi olarak görünürler.